“İnsan ve tasarım arasındaki derin ilişki PIN’in şifresidir.” sözleriyle İngiltere ve Türkiye merkezli bir mimarlık pratiği olan PIN’in arkasındaki fikri bizlerle paylaşan Çağlar Biber; yenilikçi bir iş modeline sahip olan PIN dahilinde, 3B yazıcıları tasarım sürecine nasıl başarıyla entegre ettiklerine dair değerli ipuçlarını bizlere aktarıyor.
PIN oluşumu kapsamında, bu projede görev alan mimarların İstanbul’da tam 40.000 metrekare büyüklüğündeki bir projenin tasarımı için aktif olarak 3B yazıcılardan faydalanmaları gerçekten dikkate değer. Özellikle yapılacak projeye ait prototiplerin ve maketlerin üretimi konusunda 3B yazıcıların büyük rol oynadığını belirten ekip; süreçte aktif olarak neredeyse Ultimaker Ailesinin her bir üyesinden faydalandıklarını belirtiyor.
Ultimaker 2+ Extended, Ultimaker 3 ve Ultimaker 2 gibi çeşitli modelleri aktif olarak projelerinde kullanan ekip, bünyesinde 5 adet yazıcı bulunduruyor. Bu rakam, 3B yazıcıların mimari sektörün vazgeçilmez bir parçası olma yolunda ivme kazandığını kanıtlar nitelikte.
PIN: 3D yazıcılar tüm projelerimizde tasarım ve gelişim sürecinin önemli bir parçasıdır.
Arazinin zorlu koşullarına alternatifler oluşturan, 12’nin üzerinde farklı prototip ve çevre maketi üreten ekip, baskıların 9-11 saat sürdüğünü söylüyor ve ekliyor:
“Tasarımcı dışarıdan başka bir müdahaleye gerek kalmadan tasarımını 3 boyutlu yazıcıdan eksiksiz olarak alabilmekte, 3 boyutlu düşünme ve tasarlama şeklini geliştirerek daha verimli bir tasarım üretimi modeline doğru yönelmektedir.”
3B teknolojisinin sağladığı prototipleme ve iterasyon ayrıcalığı paha biçilemez. Hatta bunu kendi mottolarıyla da özetlemek gerekirse: “Yap, Tasarla & Geliştir” demek doğru olacaktır.
3Dörtgen ile işbirliği içinde bulunan PIN, uzun yıllardır 3 boyutlu baskı teknolojisinin tasarım süreçlerine entegre edilmesi konusunda çalışmalar yapıyor. Sektörde gerçekleştirilen bu tarz yenilikçi yaklaşımlar ve hamleler, hem ekosistemin gelişimi hem de 3B baskı teknolojisinin ilerlemesi için büyük önem taşıyor…
Leave a Reply