Yarı otonom canlılar da ne oluyor? Aslında bir çoğumuzun Tesla’nın otonom araçlarıyla tanıdığı yapay zekanın, bu sefer kendini kanlı-canlı bir varlığın bünyesinde göstermesinden başka bir olay değil. Ohio Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar sonucu, yarı sürüngen – yarı 3B basılmış vücut ile hayat bulan bu canlı bizlere çok şey öğretecek!
Ohio Üniversitesi’ne bağlı Case Western Research University araştırmacıları tarafından üretilen, sürüngen alemine ait bu bio-hybrid canlı, hybrid kelimesinden de anlaşılacağı üzere tamamen mekanik bir canlı değil.
Aksine, canlının vücudunun iç kısmında deniz sümüklü böceğinden alınmış bir kas tabakası, dış kısmında ise 3B yazıcıyla üretilmiş dış kabuk görevi gören polimer (plastik) bir tabaka yer alıyor.
Bu türden yarı otonom canlıların üretilmesi ve geliştirilmesi, özellikle doğal afet kurtarma operasyonları, okyanus tabanlarının keşfi ve zehirli sızıntıların bulunması konusunda devrimsel bir gelişme olarak nitelendirilebilir.
“Bu türden varlıklar, canlı mı cansız mı tartışmalarına yol açacak mı?”
Her ne kadar tüm yazımız boyunca onlardan otonom diye bahsetsek de, aslında oldukça basit reaksiyonlar gösteriyorlar. Örneğin geçen hafta haberlere konu olan bir diğer otonom canlı, yalnızca ışığa tepki verebildiği için “otonom” olarak nitelendirilmeye layık görülmüştü.
PhD öğrencisi Victoria Webster liderliğinde yürütülen çalışmalara dahil olan diğer bilim insanları ise; Biyoloji Profesörü Hillel Chiel, Mekanik ve Havacılık profesörü (aynı zamanda CWRU Doku Fabrikasyonu yöneticisi) Ozan Akkuş ve Biomanufacturing ve Mikrofabrikasyon Laboratuarı başkanı Umut Gürkan olarak sıralanabilir. Tüm bu bilim insanlarına ayrıca teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Üretilen bu yarı-otonom deniz canlısı, günümüzdeki mevcut robotların aksine su içerisinde rahatlıkla dolaşabiliyor. Ta ki şu ana kadar mevcut teknoloji buna izin vermiyordu.
Projeyi yürüten bilim insanları, bu canlı sistemi üretmek için Amerika’da bulunan bir deniz sümüklüböceğinin ağız hücrelerinden faydalandıklarından belki de espriyle söz ediyorlar.
Webster şunları ekliyor: “Yaşayan bir robot üretiyoruz, biohybrid bir robot, şu an için tamamen organik değil”
Bu projede kobay olarak deniz sümüklüböceklerinin kullanılmasının bazı nedeneleri, çok yüksek sıcaklık gerektiren koşullara dahi dayanıklı olmalarıymış. Denizden, gölete ve nehirlere geçişte etkilenme gibi bir sıkıntıları olmadığından bahsediliyor.
Biyomühendislik alanının son zamanların en hareketlilerinden biri olduğu bu gelişmeyle çok daha iyi anlaşılıyor. Belki de teknolojinin doğadan alması gereken bir çok ipucu vardır.
Hatta hatırlatmak gerekirse, TechCrunch Distrupt NY 2015 katılımcılarından BioBots, ürettiği 3B bio-printer ile canlı hücre üretimini ticari bir yazıcı ile buluşturarak şu ana kadar tam 2.5 milyon dolarlık yatırımı taraflarına çekmeyi başarmıştı.
Yazar: Çağan Kuyucu
Kaynak: 3ders.com | ilgili içeriğe git
Leave a Reply